20 Eylül 2013 Cuma

SURİYE İÇ SAVAŞI VE TÜRKİYE






Yaklaşık iki yılı aşkın bir üredir Suriye'de bir iç çatışma yaşanıyor.Suriye'nin iç meselesi olan bu iç savaş başta Türkiye'nin yöneticileri ile bazı arap ülke yöneticileri tarafından bir mezhep çatışması gibi gösterilmek istenmekte ve arap alevisi olan Suriye devlet Başkanı Beşer Esen'in devrilmesi için ona karşı devşirme bir güç olarak ortaya çıkarılan sözde özgür Suriye ordusuna destek vermekten bir an bile tereddüt etmeden her türlü desteği sağlamaktadır.
Mazeret olarak Suriye devlet başkanı Beşer Esat'ın halkına zulüm ettiğini diktatör olduğunu ve böylesine bir diktatörün mutlaka gitmesi gerektiği savını savunmaktadırlar.Esat'ın tek adam olduğu söylenemez.Çünkü Beşar Eset seçimle iş başına gelmiş ve oluşturduğu bir parlamentoso var ve Suriye halkı alevisiyle sunnisiyle onu çok sevmektedirler.
Esadın diktatörlüğünü her fırsatta dile getiren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan kardeşim dediği Beşar Esed'in devrilmesi için iş birliği içerisinde olduğu Suudi Arabistan kralı Fahd ve Katar emiri için diktatördürler cümlesini ağzına almıyor.Ayrıca destekçilerinden biri olan Ürdün kralı diktatör değilmidir.Başbakan sürekli olarak Suriye üzerinden alevi sunni vurgusu yapmaktadır.Mesela hatay'da meydana gelen bombalı saldırıda Başbakan 40 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir yorumu yerine 40 sunni vatandaşımız hayatını kaybetmiştir cümlesini kullanmıştır.Bu tür söylemler ayrışmayı körüklemektesdir.
Bazı dış mihrakların ülkemizde alevi sunni ayrışmasını körükleyerek bu anlamda bir çatışmanın meydana gelmesi için gayret sarf ettikleri bilinmektedir.Bunun tek amacı Türkiye'yi zayıflatmaktan başka bir şey değildir.Siyaseti kendi çıkarı doğrultusunda kullanan hiç bir lider maafak olmamıştır.Gerçek liderler önce halkının çıkarı için çalışırlar.Savaş her anlamda acıdır yıkımdır felakettir.Böyle olmasını bildikleri halde ne yazıkki bizi yönetenler ülkeyi Suriye ile savaşa sokmak için büyük gayret göstermektedirler.Tarih boyunca bir çok savaş yapılmıştır.Yapılan bu savaşlarda ister galip ister mağlup hiç bir taraf kazanmamıştır.Aksine kaybeden insanlık ve insanlar olmuştur.
Üzülerek söylemem gerekirki iç çatışmaların neredeyse tamamı Müslüman ülkelerde yaşanmaktadır.Bu ülkelerin çoğu geri kalmış ilme ve bilime önem vermemiş sadece din ekseni etrafına odaklanmış dini'de yanlış yorumlayarak hem kendileri hemde başkalarının başına dert açmışlar.Talişban.El kaide,El nusra,Hizbullah ve benzeri kanlı örgütler islam ülkelerinden çıkmıştır.İçinden çıktıkları ülkelerin başına bela olan bu dinci terör örgütleri ayrıca amerika ve avrupalıların başını'da ağırtmaktadırlar. Amerikanın ikiz kulelerini yerle bir eden terör örgütleri ne yazıkki Suriye'ye karşı savaşmaları için Ameri,kan yönetimi tarafından desteklemektedir.Ayrıca Türkiyede kanlı olaylara imza atan bu örgütlerin lojistik desteğinin tamamı Türkiye üzerinden yapılmaktadır.Böyle bir düşünceyi anlamak imkansızdır.
Terör bumeran gibidir başka hedefe atarsın döner dolaşır gelir seni bulur.Sığındığımız yüce yaradan ülkemizi,milletimizi ve tüm dünyayı terör belasından ve savaşlardan korusun.

HOŞ GELDİNİZ