26 Ocak 2013 Cumartesi

ŞAH İSMAİL (HATAYI)

Safevi devletinin kurucusu ve ilk hükümdarı olan Şah İsmail 1486 tarihinde Azarbaycan Serab'da doğdu.Şah Haydar ile akkoyunlu hükümdarı uzun Hasan'ın kızı Halime Begüm'ün oğludur.Şah İsmail'in babası Şah Haydar1488 yılında Şirvan Şahı Ferruh Yasar'la yaptığı savaşta öldürülmesi üzerine Şah İsmail,annesi Halime Begüm ve kardeşleriyle birlikte dayıları olan Akkoyunlu hükümdarı tarafından istarh kalesine kapatıldılar.
Beş yıl sonra Akkoyunlu tahtına oturan Rüstem bey kendilerini serbest bıraktı.Şah İsmail'in ağabeyi Ali Safevi tarikati'nin başına geçti.Akkoyunlu hükümdarı Rüstem beyle arası açılan Ali Safevi 1495 te Akoyunlu hükümdarı Rüstem bey tarafında öldürüldü.
Şah İsmail henüz çok küçük olduğu için müritleri tarafından Geylan hükümdarı Mirza Ali'nin yanına kaçırıldı ve yedi yaşına geldiğinde Şah ilan edildi.On iki yaşına kadar Lahican'da kalan Şah İsmail 1500 yılında topladığı kuvvetin başına geçerek önce Erdebil'e daha sonra Erzincan'a geçerek yöredeki aşiretlerden topladığı yedi bin kişilik kuvvetle Şirvana yürüdü ve babası Şah Haydarı öldüren Ferruh Yaser'i yenerek idam ettirdi.
Bu galibiyetten sonra Nahçıvan yakınlarında Akkoyunlu hükümdarı Elvend Mirza'yı yenerek Azerbeycan'a hakim olmayı başardı.Şah İsmail Safevi bu galibiyetten sonra Tebrizde Şahlığını ilan ederek on iki imamlar adına hutbe okuttu.
Kısa bir süre sonra Irak ve Fas hükümdarları ile Akkoyunlu Murat beyi Hamedan'da yenerek Şiraza ardındada Firizköy,Yezd,İsfahan ve Gazvin kentlerini ele geçirdi.Sınırlarını genişleten Şah İsmail ele geçirdiği topraklarda yaşayan ve kendisine karşı direnen sunni halk üzerinde baskısını arttırdı.Akkoyunlu Murat bey'in Dulkadiroğullarına sığınmasını bahane ederek 1507 yılında Dulkadiroğullarına saldırıp Harput ve Diyarbakır'ı topraklarına kattıktan sonra Bağdat üzerine yürüyerek Bağdatı'da ele geçirdi.Şah İsmail 1510 yılında Özbek hanı Muhammed Şahbani'ye karşı Mevr nehri yakınlarında kazandığı zafer horasan'ın Safevi eğemenliğine girmesiyle sonuçlandı.Babur Şah'la dostluk kurarak Horasanda'ki nüfuzunu sağlamlaştıran Şah İsmail Anadolu'ya gönderdiği halifeleri aracılığıyla Anadolu'nun Türkleşmesi,Alevi ve Bektaşiliğin yayılmasında önemli ölçüde rol oynadı.Şah İsmail yanlısı olan Şah Kulu'nun başlattığı isyan Osmanlılar tarafından güçlükle bastırıldı.Şah Kulu isyanının bastırılmasından sonra Şah İsmail tarafından Anedolu'ya gönderilen Nur Ali Koyulhisar'da etrafına topladığı Alevi,Bektaşi güçlerle 1512 de tokat'ı alarak Şah İsmail adına hutbe okuttu.Dönemin Osmanlı padişahı I Selim (Yavuz selim) bu ayaklanmayı kanlı bir şekilde bastırarak olayla alakası olmayan çok sayıda Alevi,Bektaşiyi öldürttü.
Osmanlılarla şavaşın kaçınılmaz olduğunu anlayan Şah İsmail Tebrize gelerek hazırlıklara başladı.Şah İsmail ve Yavuz Selim'in orduları 1514 te Hoy kenti yakınlarındaki Çaldıran ovasında karşı karşıya geldiler.Yavuz Selim Şah İsmail kuvvetleri karşısında zorlandığını görünce Kendi topraklarındaki kürt aşiretler ve Ermenilerden destek alarak Şah İsmail güçlerini yendi.Bu yenilgiyi fırsat bilen Özbekler Horasanı yeniden ele geçirmeyi başardılar.Şirvan Şahla yeniden barış imzalayan Şah İsmail Osmanlılarla yeniden savaşmak için hazırlıklara başladı.Ancak hastalandı ve bu hazırlıkları sürdüremedi.Toplan yedi yıl hükümdarlık yapan Yavuz Selim ise Çaldıran savaşından bir kaç yıl sonra sırtından çıkan bir yara sonucunda 1520 yılında ölünce Şah İsmail Osmanlılara karşı savaşmayı düşündüysede hastalığının ilerlemesi sebebiyle bu gücü kendinde bulamadı.Şah İsmail 1524 yılında henüz 39 yaşındayken Serab kentinde öldü.Şah İsmail'in cenazesi Erdebile götürülerek dedesi Seyit Safi'nin yanına defnedildi.
Şah İsmail aynı zamanda güçlü bir halk ozanıydı.Hatayı mahlasıyla okuduğu deyişleri Azeri edebiyatının en güçlü eserleri arasında yer almaktadır.Şah İsmail'in deyişleri ve eserleri Anadolu'da yaşayan Alevi ve Bektaşiler tarafından çok önemsenip değer verilir.Alevi,Bektaşiler Şah ismail(Hatayı) nın deyiş ve mersiyelerini cem ibadetlerinde okumaktadırlar. Şah İsmail deyişleri günümüzde'de özelliğinden hiç bir şey kaybetmemişler.Hatayı mağlasıyla okuduğu deyişler,mersiyeler ve gazeller aşk,özlem,dünya'nın fani oluşu
ile ilgili konular içtenlikli bir anlatımla ele alınmıştır.Bu nefesler bütünüyle Alevi Bektaşi islam inancını yansımaktadır.Halk diliyle söylenmiş ve Yunus Emre geleneğiyle sürdürülmüş olan bu deyiş ve nefesler Hz.Muhammed,Hz.Ali ve on iki İmamlara bağlılığı Yezzit Mervan ve Muaviye'ye karşı oluşu Mürşit ve pire bağlılığı Yol ve erkana sevgiyle bağlanmayı ,Ahlak ilkesine bağlı kalması ve iyilik yapmanın doğru olduğunu,kötülük ve dedikodu'nun kötü davranışlar olduğu konusu üzerinde hasasiyetle durmuştur.(By.ır.szl.a.)

 

Hiç yorum yok:

HOŞ GELDİNİZ