Müslüman bir ülke olan komşumuz Suriye'de yaşanan savaş Suriye halkına derin acılar yaşatmaktadır.Bu savaşı Suriye halkı başlatmamıştır.Suriye'ye düşman olan Siyonist güçlerin kışkırtması sonucu meydana gelmiştir.Başta Amerika ve İsrail olmak üzere arap ülkelerini karıştırıp sözüm ona demokrasi getirmeye çalışan güçler insanlığa sığmayan katliamlara imza atmışlar.Tıpkı Irak,Libya,Mısır ve diğer arap ülkelerinde yaşanan trajediler gibi Suriyede'de bu yolla halka ağır bedeller ödetilmektedir.

Suriye'de savaşan terör guruplarının tamamına yakını dış ülkelerden suriye'ye gönderilen guruplardır.Ne yazıkki Türk hükümeti'de bu gurupları lojistik olarak desteklemektedir.Dökülen Müslüman kanında Türk hükümetinin'de payı vardır hemde azımsanmayacak kadar fazla.Suriye'de Suriye'nin meşru hükümetine karşı savaşan gurupların içerisinde Azılı El kaide örgütüne yakın guruplar ve diğer organize terör gurupları Türkiye,İsrail,Amerika ve Avrupa ülkelerinin desteğiyle kan dökmektedirler.
Türk hükümetinin ve özellikle Başbakan Recep Tayip Erdoğan'ın desteklediği guruplar Türkiyenin Suriye sınırındaki kentlerde terör estirmekte bu il ve ilçelerde elini kolunu sallaya,salaya Suriye'ye girip çıkmaktadırlar.
Suriye'de savaşan terör örgütleri tarafından organize edildiği söylenen Reyhanlıdaki patlamada 52 vatandaşımız hayatını kaybetmiştir.Gerçekleri farklı anlatan Hükümetimiz ise olayın Suriye tarafından organize edildiği anlatılmaktadır.Hükümetin bu söylemi doğru değildir.Suriyenin Türkiye ile ola sınırı Suriye topraklarında 50 Km içeriye doğru olan kısmına Türkiye,Suudi arabistan,ve Katar'ın desteklediği terör guruplarının denetimindedir.Ayrıca hududu gözetleyen kamara sistemleri vardır.Ek olarak Mit bu bölgede yoğun bir faaliyyet içindedir.Durum bundan ibareken Suriye'de bomba yüklenen araçlar törör guruplarının denetimindeki bölgeyi,görüntü alan kamaraları,Türk Milli İstihbarat Servis elemanlarını nasıl olurda atlatıp Ankara'ya kadar gelirler.Başkentte eylem gerçekleştirmeyen bu eylemciler Reyhanlıya geri dönüp bu mel'un saldırıyı gerçekleştiriyorlar.
Kısacası Suriye'de yaşananlar Amerika ve İsrail oyunundan ibarettir.Ne yazıktırki Müslüman bir ülke olan Türkiye hükümeti ve Avrupa ülkeleri'de Amerikan senaryosuna alet olmaktadır.Başbakan Recep Tayip Erdoğan her konuşmasında Beşer Esat'ın diktatör olduğunu ve halkına zulm ettiğini vurgulamaktadır.Bir zamanlar Esad'a kardeşim diyen Erdoğan ne olduda kardeşliği silip çöpe attı.sayın Recep Tayip Erdoğan'ın Suriye konusunda işbirliği yaptığı Suudi Kralı ile Katar emiri diktatör değillermi.Bu iki ülke hangi demokrasi modeliyle idare ediliyorlar.
Suudi kralı her cuma günü kendi gücünü ve krallığını ispatlamak için meydanlarda kılıçla kelle uçurtup hem kendisi seyrediyor hemde halka seyrettiriyor.Bumudur demmokrasi.Kral Fad unutmasın'ki yeraltı kaynakları azaldıkça Dostu ve destekçisi Amerika onun'da tepesine binecektir ve petrol kuyularındaki kara elması sömürüp tüketene kadar zulme devam edecektir.Amerika bunu yaparken mutlaka demokrasi şemsiyesini açacaktır ve diyecektirki Krallık totaliter bir rejimdir biz Suudi Arabistan'a demokrasi getirmek için girdik.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder