Başbakan yardımcılarından Bekir Bozdağ.Doğu ve Güneydoğu illerimizde halk arasında sözü geçen ve saygınlığı olan Mele,Molla ünvanına sahip kimselerden Diyanetin kadrosuna 1000 kişi alacaklarını ve alınan bu kişiler arasında Caferi din adamlarının'da olacağını açıklamıştır.Cumhuriyet treni'nin raydan çıkarılması,zarar verilmesi ve hatta tamamen ortadan kaldırılması için büyük gayret ve çabaların olduğunu görmekteyiz.Bu çabaları destekleyecek nitelikte'ki açılımlar hükümet tarafından önerilir ve diyanet işleri Başkanlığı tarafından uygulanır.
Osmanlı devletin'de uygulanan molla sistemi'nin Laik demokratik sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetinde'de uygulanma çabaları sinsi bir biçimde sürmektedir.Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da azda olsa dini bilgisi olan kimselere Melle diye hitap edilir.Melle ünvanına sahip kimseler halktan saygı gördükleri gibi onların telkin ve önerilerine değer verilmektedir.
Gelelim bu ünvana sahip kimselerin dini eğitim konularına.Melle denen insanlar devletin Milli, Eğitim Müferedatı içerisinde yer alan İmam Hatip Liselerinde veya İmam Hatip Faskülterlerinde okuyup Melle veya Molla ünvanına sahip olmamışlar.Bu ünvana sahip olan kimseler kendi yörelerinde medrese adı verilen özel kurslarda veya arapça harflerini bilen ve halk arasında Melle ünvanına sahip kimseler tarafından eğitilmiş olan kimselerdir.
Bu insanların %98 okuduğu kuran ayetlerinde'ki anlam ve manaları çözmekte yetersiz,hatta bu bilgiden yoksundurlar.İslam dini'nin uygulayıcı kitabı olan Kuran'ın içeriğini bilmeden yorum yapan bir Melle veya Molla'nın dini konularda telafisi mümkün olmayan yanlışlara neden olduğunu aklı başında Olan her insan bilmektedir.
Kürt açılımında başarısız olan hükümet bu uygulamayla Doğu ve Güneydoğuda'ki insanları denetim altında tutmayı amaçlamaktadır.Yapılan böyle bir uygulama'da Türkiyede'ki dini inançların ikinci büyük gurubu olan Alevilerden hiç söz edilmemesi dikkat çekicidir.Bu konuya alevileri dahil etmemelerine şaşmamak gerekir.Aleviler dine çok saygılı olmalarına rağmen uygulamada din ve devlet işlerinin bir birinden ayrı olmasından yanadırlar.Bu nedenle molla eğemenliğinde'ki yönetimlere karşı çıkarlar.Aleviler bu çağdaş ve kararlı tutumları nedeniyle gerek Selçuklular gerekse Osmanlıların II Beazıt döneminden başlamak suretiyle diğer dönemler ve Osmanlı'nın ortadan kaldırılmasına kadar defalarca kıyıma uğramış haklarında dinin kabul edemeyeceği iftira dolu fetvalar yazılmıştır.Alevilerin devlet yönetiminde'ki Molla eğemenliğine karşı durmaları on asır öncesine dayanmaktadır.
Devlet ve diyanet yöneticileri bunu bildikleri için bu uygulamada Alevilerden söz etme gereğini duymamışlar.Devleti yönetenler ne kadar kaçarlarsa,kaçsınlar eninde,sonunda Alevilerin ibadet yeri olan cemevlerini kabul etmek zorunda kalacaklar.
Dönelim Mele ugulamasına.Diyanet işleri Başkanlığı Hükümetin talimatıyla kendi bünyesine katmayı düşündüğü 1000 kişilik Mele kadrosu için sınav yapmayı düşünmektedir.Ne demişler minareyi çalan kılıfını uydurur. Sınavla almayı düşündükleri mele'ler için yaş sınırı olmayacağı sınavı geçen Melelerin altı aylık kurs döneminden sonra istihdam edilecekleri söylenmektedir.
Altı aylık kurs hata kabul etmeyecek kadar hassas olan din eğitimi için yeterli olurmu dersiniz?.Yeterli olup olmayacağını herhalde bu uygulamayı yapmaya çalışanlar bilmektedirler.Sade bir vatandaş olarak altı aylık eğitimin yeterli olmayacağı kanısındayım.Pratikte belki ancak genel anlamda kesinlikle yeterli olmaz.
Eh ne diyelim alınacak olan 1000 kişilik Mele'nin vereceği fetvalar sayesinde doğu ve güneydoğu'da'ki bir çok olumsuz mesele çözülmüş olur.Niye bu satırı yazdığımı düşünmeyin nasıl olsa fetvalar dönemi başlamıştır.Memlekete hayırlı olsun.